22 Eylül 2011 Perşembe

Yatmaya Hazır Mı?

Her gece yatmaya karar verdiğinizde ne yapıyorsunuz? Devam etmeden önce düşünün.

Gece uykumuz geldiğinde, gayri ihtiyari saatimize bakar ve her gün yattığımız, alışık olduğumuz saatten erkense ve eğer yorgunluktan sürünmüyorsak, "Bu saatte yatılmaz" der ve oturmaya devam ederiz. Yatma saatinin geldiğini düşünüyorsak da, dişlerimizi fırçalar, pijamalarımızı giyer, belki biraz kitap okur veya yatağa yatıp günün değerlendirmesini yaparız. Aslında yaptığımız psikolojik ve fiziksel olarak kendimizi uykuya geçmeye hazırlamaktır.

Biz yetişkinler saat mevhumuna sahip olduğumuzdan saate bakarak, biyolojik ritmimizin sosyal yaşama ayak uydurmasını sağlamışızdır.

0-6 yaş çocukların, saat mevhumu olmadığından, fiziksel olarak vücutlarının daha rahat uykuya geçişe hazırlanması için her gün düzenli olarak aynı saatte yatırılmaları gerekir.

Bebeklikten itibaren bu düzen oturduğu zaman ilerleyen aylarda gündüz uykusunu uzun uyusa bile her zaman yattığı saatte çocuğunuzun uykusunun geldiğini gözlemleyeceğinize eminim. Eğer çocuğunuzun belirli bir yatma saati yoksa belirlemek için birkaç gün esneme, göz kaşıma gibi uyku belirtilerini takip edin ve gece uykusu için uygun saati belirleyin. Unutmayın, çocuklarda yaşa göre gece toplam uyuması gerekli süre değişse de, en az uyumaları gereken süre on bir saattir. Uyku ipuçlarını aşağı yukarı hangi saat aralığında takip etmeniz gerektiğini sabah kalkış saatine göre hesaplayabilirsiniz.

Devamını okumak için http://bit.ly/nzCK0H

15 Eylül 2011 Perşembe

bebek.com'un ilk interaktif röportajını gerçekleştirdim, sizinle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum

"Uyku konusunda birçok soru geldi. Genel anlamda birçok kişinin ortak sorunu olduğuna inandıklarımızı derledik ve uyku koçu Seride Karaç ile paylaştık. İşte yanıtları... Herkesin sabaha kadar deliksiz bir uyku çekmesini diliyorum!


Yanıtlara geçmeden önce minik bir hatırlatma yapmak isterim. Soruları soran kişilerin soyadlarını gizledik. Sadece isimlerine yer verdik. Çok uzun olmaması açısından da röportajı ikiye böldük. Sorunuzu bu hafta bulamazsanız, gelecek haftayı bekleyin :)

Uyku Meleği de bir konunun altını önemle çizerek şu notu iletiyor: "Her bebek farklıdır. Detaylı günceleri bilinmeden, kesin neden ve çözüm tespitinin yapılması mümkün değildir. Bu nedenle cevaplarımda sorunları bir ya da iki açıdan ele aldıp, sadece bu açılardan çözümler önerdim. Sorunların detaylarına inildikçe önerilen çözümlerin tek başına yeterli olmaması mümkün. Ayrıca burada yaptığım bütün öneriler, bebeklerin veya çocukların etkilendiği tıbbi bir sorun olmadığı uzmanlar tarafından onaylandığı zaman geçerlidir. Reflü, uyku apnesi gibi tıbbi sorunlar uyku kalitesini etkiler ve bu durumlarda uykuya kendi başına dalma eğitimi ve günlük uyku sürelerini düzenlemek belirli bir noktaya kadar cevap verir."
Bu yanıtlarla sorunların çözülmesini can-ı gönülden diliyorum. Ama sorun çözülmezse kendisi ile yeniden bağlantıya geçebilirsiniz."

Devamı için tıklayınız

8 Eylül 2011 Perşembe

İlk röportaj heyecanı

Alternatif Anne yazarlarından, Ebeveyn ve Aile Koçu, İlkiz Ö. Sönmez ile yaptığım ilk röportajımı sizlerle paylaşmak istiyorum. 

Geceyarısı tam uykunuzun en güzel yerindeyken çocuğunuzun ağlamaya başladığını duyarsınız.Acaba acıktı mı? Beslemeli mi? Uyuması için sallamalı mı? Kucağa alıp ninni mi söylemeli, uyku CD’si mi çalmalı, ebeveyn yatağına mı almalı?  
 
Çoğu zaman ne pış pış kâr eder o saatlerde, ne kucakta taşımak ne de diğer yöntemler.  Üstüne üstlük bebeğin uyanma sıklığı arttıkça uyutmak için daha çok çabalamak, çabaladıkça sabahları sürünerek yataktan kalkmak gerekir.

Çocuğunuz büyüdükçe akşamları onu uyutmak için harcadığınız zaman daha da artar. "Odama gitmiycem!"; "Uykum gelmeeedi!" ; "Anneee su!"; "Anneee masal okusana... anneee gelsene"; "Annenin yatağına gidicem ben!"... 

Bu sırada "bazı" anne-babalar ve çocukları, daha ilk aylardan itibaren kendi yataklarında mışıl mışıl uyurlar...

Çocuğu uyumayanlar ise ya çocuğunu suçlar ya da kendini. Çoğu bir çok teşebbüsten sonra vazgeçmiştir, içsesi şöyle der: “Bir çok kitap okumuştum oysa ki, hepsini denedim, hiçbiri işe yaramadı, sorun benim çocuğumda mı yoksa ben mi kötü bir anneyim?”

Alternatif Anne Türkiye'de "Uyku Meleği" olarak tanınan Seride Samurkaş Karaç’a sordu, o da cevapladı.

Devamı için http://bit.ly/og2opQ

7 Eylül 2011 Çarşamba

Cin Gibi!

"Geç yatırırsan, geç kalkar"

"Gündüz enerjisini atamamış bu çocuk"

Aşina mı geldi? Demek siz de kortizol kurbanısınız. Daha doğrusu çocuğunuz kurban ama bunu fark edemeyecek kadar küçük henüz.

Çocuğunun sabah çok erken kalktığını veya gecenin bir yarısında sanki sabaha kadar deliksiz uyumuş gibi kalkıp oyun oynamak istediğini ve hatta koridorda arabalarını bir uçdan bir uca, içinde bitmek bilmeyen bir enerji deposu varmış gibi sürdüğünü söyleyen anne-babaların etraflarından duyduğu tipik iki cümle.

Devamını Hürriyet Aile'de okuyabilirsiniz