Bir annenin size
mesaj atıp “Bu bir mucize…İyi ki varsınız, her eve bir uyku meleği lazım”
demesinin verdiği mutluluk anlatılamaz yalnızca yaşanır :)
Büyük oğlum Barın 6
aylık olana kadar uykuları fena değildi. Fena değilden kastım gündüz 1-2 saat
uyuyordu, gece de 2-3 kere kalkıyordu. 6. aydan sonra olan oldu. Gündüz uykuları
maksimum 30 dakika sürüyordu. Uyutmak için 1 saat uğraşıyordum. 30 dakika
uyuyup uyanıyordu. Günde birkaç kez uyutmaya çalışınca da tabii bütün günüm onu
uyutmakla geçiyordu. Geceleri de nerdeyse her saat başı uyanıyordu. Ne o kendi
ihtiyacı olan uykuyu alabiliyordu, ne de ben… Uykusuzluk ve yorgunluktan artık
bitmiş durumdaydım. Bu dönemde bir gün öğlen saatinde Barın’ı saatlerce
uğraştıktan sonra uyutabilmiştim. 30 dakikalık sürem başlamıştı. Bu kısa süreye
pek çok şey sığdırmalıydım: tuvalete gitmek, bir şeyler atıştırmak, ortalığı
toplamak, çocuğun katı gıdasını hazırlamak. Daha planladıklarımın yarısını
yapamadan Barın’cığım gene uyanmıştıJ “30
dakika çocuğu” idi benim oğlum. O gün bunun bir çaresi olmalı diye
araştırmalara başladım.
Bir anne-bebek
dergisinin sayfalarına bakarken Seride Samurkaş’ın haberini gördüm ve “Allah!ım
sesimi duydu, çözümü karşıma koydu!” dedim. Kendisine ulaşıp en yakın tarihe
randevu aldım. Görüşmede anlattıkları bana mucize gibi gelmişti. İçimden bu söylediklerinin
%20sini başarırsak bana yeter diyordum. “Oğlunuz kendi kendine kesintisiz
uyuyacak. Gündüzleri de onu uykudan kaldırın, çok uyuttunuz diyeceğim size”
demişti. Pek inanmamıştım, ama denemek istiyordum; sonuçta kaybedecek bir şey
yoktu. Dediklerini yapacaktım.
“Uyku kampı”na
girdik evde. Uyku Meleği’mizin söylediklerini harfiyen yaptık. Gerçekten
söylediği gibi minimum ağlama ile geceleri bir haftada düzelttik. 7. gecenin
ertesinde kendisini arayıp “Bu bir mucize! Sabaha kadara uyudu. Eşimle sabah
birbirimize baktık bu gerçek mi diye” kendisine sevincimi ve şaşkınlığımı
aktarmıştım. Oğlum aylardan beri “30 dakika çocuğu” olduğu ve ben onu 30
dakikada uyanınca hooop yataktan aldığım için gündüzler daha zor düzeldi. Daha
meşakatliydi. Yemek yiyecek çoçuğu 2 kere esnedi diye götürüp yatırıyorduk.
Açıkçası kızdım Seride Hanım’a böyle zamanlardaJ Yemeğin bile önüne geçmişti uyku, ama kendisinin sözünden çıkmadım. Ne
dediyse harfiyen uyguladım. Kararlı duruş ve tutarlılıktan vazgeçmedim. Yakın
çevrem “Kız iyice delirdi evden dışarı çıkmıyor.” dedi ama kulak asmadım. Uyku
kampı sona erdiğinde kendi başına uyumayı bilen, gece kesintisiz uyuyan ve
gündüz alması gereken uykuyu alan, uyku saatleri belli bir oğlum vardı artık.
Ben de dinlenmiş bir anneydim doğal olarak.
Bu süreçte öğrendim
ki benim oğlum “30 dakika çocuğu” değildi aslında. Sadece annesi bilmeden pek
çok hata yapmış ve oğlunu yorgunluk trenine bindirmişti. Nasıl mı? 30 dakika
sonunda uyanan oğlumu geri uyutmaya çalışmadım hiç. “Aaa uyandı!” diye
kaldırdım hep onu yataktan. Halbuki 45 dakikan az uyuyan bir çocuk tam bir uyku
döngüsünü tamamlamış olmuyor. Tekrar uyutmaya çalışmak lazım, pat diye
kaldırmamak lazım yataktanJ
Uyumuyorsa da mümkün olduğunca yatağında tutmak lazım. Sonunda uykular uzuyor.
Saat 14.00de gündüz uykusundan kalkan oğlumu akşam 20.00 gibi yatırırdım.
Halbuki 6 aylık bir bebek o kadar uzun saatler ayakta kalınca vücudu kortizol
denilen bir hormon salgılıyor. Bu hormon uykuya geçişi zorlaştırıyor, gece
derin uyumayı engelliyor ve bebeğin gece cin gibi uyanmasına sebep oluyor.
Bu süreçte Seride
Hanım bizim koçumuz, ben de oğlumun koçu olmuştum. Uyku eğitimi sürecimize
tanık olan yakın çevrem çareyi bana soru sorarak bulmaya çalışmaya başlamıştı.
Ben de bu ihtiyacı görüp “yanlış” cevaplar vermemek için (çünkü her anne her
bebek birbirinden farklı) bu işin uzmanı olmaya karar verdim. İşte koçluk
sürecim burada başladıJ Eğitim
alabilmek için Seride Hanım’ın peşine düştüm. 3. senenin sonunda hayalime
kavuştum. ABD’de Sleep Lady olarak tanınan Kim West’ten ve Seride Samurkaş’tan ben
de eğitim alabilecektim. Kim West uyku konusunda dünya üzerindeki en kapsamlı
eğitimi veren, bugüne kadar binlerce çocuğun uyku sorunlarını çözmüş bir aile
ve çocuk terapisti. Eğitim süresince yalnızca kendisinden değil dünya çapında
uyku konusunda uzmanlaşmış doktorlardan da dersler aldık. Uyku apnesi konusunda
dünya çapında tanınan Dr. Kass, hamilelik öncesi ve sonrası depresyon konusunda
uzman Dr. Shosh ve Reflü konusunda uzman Dr. Anthony Loizides’in derslerine
katılmak ve bu önemli konuların uykuyu nasıl etkilediğini, neler yapılmasını
gerektiğini en bilir kişilerden dinlemek hem çok öğretici hem de çok heyecan
vericiydi. Eğitim sırasında gördüm ki uyku konusu derya denizJ öğren öğren, yaz yaz bitmezJ
Eğitimim devam
ederken ikinci oğlum dünyaya geldi. 2 çocuğa bakarken bir de eğitim almak kolay
olmadı tabii, ama eğitimi ve vaka çalışmalarını tamamlayıp, Uyku Meleği
ailesine katılıp uykusuz annelere destek olmaya başlayınca ve kendim gibi
uykusuz annelere derman olabildiğimi görünce dünyalar benim oldu. Tüm
yorgunluklar unutuldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder